Büyü, cin musallatı veya nazara maruz kalmış bir kişinin sıkıntısını gidermek maksadıyla çalışmasında ve yetkili bir kişiye başvurmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Her müslümanın sıkıntılı durumlarda din kardeşine okuması veya okunması faydalıdır. Hadislerde bu durumun hem caiz hem de gerekli ve faydalı olduğu da değinilmiştir. Ancak bir kimsenin, çevresinin ilgi ve desteğine rağmen iyileşememesi durumunda vakit kaybetmeden mutlaka işinde ehil (uzman) bir Hocaya görünerek yardım alması gerekir.
Bu konuda olur olmaz herkese müracaat etmek doğru olmaz. İlmine ve takvasına güvenilen, ilim sahibi kişilerin tavsiyelerine göre hareket edilmelidir. Hoca, İslamiyet’e aykırı bir metod uygulamadıktan ve kendisine başvuranlara samimiyetle yardım ettikten sonra ona başvurmakta hiç bir sakınca yoktur.
Hocalara keramet sahibi kişiler gibi değil, herkesin sahip olmadığı/ olamadığı ve büyük riskler alınarak elde edilmiş belli bir ilme sahip kişiler olarak bakılmalıdır. Hocanın işi, insanların, ilim sahibi olmadıkları için maddi-manevi zarar gördükleri meseleler hakkında danışmanlık hizmeti vermek ve onları İslamiyet’e uygun bir biçimde yönlendirmektir.
Bir Hocaya başvurmakla birlikte yine kişinin Allah’a sığınması, iman ve ibadet konusundaki titizliği ile büyünün tesir etmesinde etkili olan şeytanın insana yaptığı telkinlere kulak asmaması, şeytanın insanlar üzerindeki etkisini azaltır ve büyünün tesirinden de korunmuş olur. Danışan, temizliğin sadece Hocanın çalışma ve desteğiyle değil, kendisinin inanç ve özverisi ile de olacağını asla unutmamalıdır.
